KBB ( Kulak, Burun, Boğaz )
KBB, kulak, burun ve boğaz bölgesindeki hastalıkları inceleyen bir tıp dalıdır. Bu hastalıklar şu şekilde gruplandırılabilir:
Kulak hastalıkları temelde aşağıdaki başlıklara ayrılır.
✔ İşitme kayıpları
✔ Kulak iltihapları
✔ Baş dönmesi
✔ Kulak çınlaması
✔ Yüz felci
✔ Sinir ağrıları
✔ Kulak tümörleri
✔ Kulak şekil bozuklukları
Burun hastalıkları temelde aşağıdaki şekilde sınıflandırılır.
✔ Alerjik rinit (nezle)
✔ Sinüzit
✔ Septum Eğriliği
✔ Konka hipertrofisi
✔ Burun ve sinüs tümörleri
Boğaz hastalıkları aşağıdaki başlıklar altında incelenir.
✔ Dudak, ağız içi ve boğaz iltihapları ve tümörleri
✔ Horlama ve uyku apnesi
✔ Bademcik ve geniz eti
✔ Ses kısıklığı ve yutma bozuklukları
✔ Ses ve konuşma bozuklukları
✔ Yemek borusu hastalıkları ve yutma bozuklukları
✔ Tükürük bezlerinin her türlü iltihabi hastalıkları ve iyi veya kötü huylu tümörleri Baş ve boyun bölgesi hastalıkları
✔ Boyun iltihapları ve tümörleri
✔ Göz, koku, işitme, denge, yüz siniri ve diğer sinir ve damar hastalıkları
✔ Yüz yaralanmaları ve kırıkları
✔ Yüz bölgesindeki deformiteler
✔ Yüz şekil bozuklukları ve estetik operasyonlar
Kulak Hastalıkları
İşitme Kayıpları
Kulak Hastalıkları İşitme Kayıpları İşitme kayıpları üç gruba ayrılır:
✔ İletim tipi işitme kaybı: Dış kulak veya orta kulaktaki sorunlardan dolayı duymada azalma olur.
✔ Sensörinöral işitme kaybı: İç kulak, işitme siniri veya beyindeki sorunlardan dolayı duymada azalma olur.
✔ Mikst ( karışık tip) işitme kaybı: İşitme yolunun birden fazla yerinde sorun olması durumunda duymada azalma olur.
İşitme Kaybının Nedenleri
İç kulak veya işitme siniri ile ilgili nedenler:
✔ İç kulak enfeksiyonu
✔ İç kulaktaki duyma hücrelerinin zarar görmesi
✔ Aniden gelişen işitme kaybı
✔ Gürültüye bağlı işitme kaybı
✔ Yaşlanmaya bağlı işitme kaybı
✔ Meniere Hastalığı ( iç kulaktaki sıvılarda basınç artması )
✔ İşitme sinirine etki eden tümörler
Orta kulak ile ilgili nedenler:
✔ Kulak zarının yırtılması,
✔ Orta kulak enfeksiyonu,
✔ Orta kulaktaki basınç azalması,
✔ Orta kulaktaki kemikçiklerin kireçlenmesi
✔ Orta kulaktaki tümörler
Dış kulak ile ilgili nedenler:
✔ Kulak kirinin birikmesi,
✔ Dış kulak yolunda yabancı madde,
✔ Dış kulak yolunun doğuştan kapalı olması,
✔ Dış kulak enfeksiyonları
✔ Dış kulaktaki tümörler
İşitme kaybının tedavisi sorunun nedenine göre değişir. Bazı durumlarda şu tedaviler uygulanabilir:
İşitme Kaybının Tedavisi
✔ Dış kulak yolundaki kulak kirinin veya yabancı maddenin temizlenmesi
✔ Orta kulak enfeksiyonlarının antibiyotik veya diğer ilaçlarla tedavi edilmesi
✔ Kronik orta kulak enfeksiyonlarının ameliyatla tedavi edilmesi
✔ Orta kulaktaki stapes kemikçiğinin kireçlenmesine bağlı olarak ortaya çıkan otoskleroz adlı hastalıkta stapes kemiğinin alınarak yerine protez konulması
✔ İç kulakla ilgili işitme kayıplarında, işitme kaybı çoğunlukla geri dönüşümsüzdür. Ancak tümörlere bağlı işitme kayıplarında, tümörün alınması için işitmeden vazgeçilmesi gerekir.
Baş Dönmesi ( Vertigo )
Baş dönmesi, farklı organlarla ilgili olabilir. Beyin, omurilik, iç kulak, gözler, eklem ve kaslar baş dönmesine sebep olabilir.
Baş dönmelerinin KBB ile ilgili sebepleri şunlardır:
✔ Üst solunum yolu enfeksiyonları
✔ Başın pozisyonuna bağlı baş dönmesi
✔ Beyne denge sinyallerini ileten sinirin iltihaplanması (Vestibüler nörinit)
✔ Sürekli orta kulak iltihapları
✔ İç kulakta tümör benzeri hastalıklar
✔ İç kulaktaki sıvı miktarının değişmesi (Meniere hastalığı)
✔ Ateşli hastalıkların iç kulağı etkilemesi (Menenjit gibi)
Baş dönmesi, başka bir hastalığın belirtisi olduğu için önce nedeni tedavi edilmelidir. Baş dönmesi pozisyonel ise, doktorunuzun yapacağı hareketlerle tedavi edilebilir. Diğer nedenler için ilaç tedavisi gerekebilir.
Kulak Çınlamaları
Kulak çınlaması, dışarıdan ses gelmediği halde anormal ses duymaktır. Kulak çınlamasının birçok nedeni vardır.
En sık görülen nedenleri şunlardır:
✔ Kulakta kir birikmesi
✔ Orta kulakta sıvı toplanması
✔ Kulak zarının yırtılması
✔ Kulak zarının enfekte olması
✔ Orta kulaktaki kemiklerin eklem yerlerinin sertleşmesi
✔ Baş ve boyun bölgesindeki damarların genişlemesi
✔ İşitme ve dengeyi sağlayan sinirde tümör oluşması
✔ Tansiyonun yüksek veya düşük olması
✔ Şeker hastalığı
✔ Tiroid problemleri
✔ Baş ve boyun bölgesine darbe alınması
✔ Bazı ilaçların kullanılması
✔ Yaşlanma ile sinirlerde meydana gelen değişiklikler.
Kulak çınlamasının nedeni bulunursa, o nedene yönelik bir tedavi uygulanabilir. Neden belli olmadığı zaman belirtileri azaltmaya yönelik bir tedavi uygulanır.
Orta Kulak Enfeksiyonları
✔ Orta kulak enfeksiyonları, kulak zarının arkasındaki boşlukta oluşan iltihaplardır.
✔ Genellikle virüsler veya bakteriler sebep olur.
✔ Çoğunlukla yakın zamanda geçirilen bir nezle veya alerjik bir durum sonucu orta kulak havalandırmasını sağlayan östaki borusunun işlevinin bozulması sonrasında gelişir.
✔ Orta kulak enfeksiyonlarının tedavisi çok önemlidir. Kronik orta kulak enfeksiyonlarında işitme kaybı, orta kulaktaki kemiklerde erime ve menenjit gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabilir.
✔ İlk olarak antibiyotik tedavisi yapılır. Bunun yanında mukusun şişmesini önleyen, akışkanlığını artıran ilaçlar verilebilir. Alerjisi olan hastalarda alerji tedavisi de eklenebilir.
✔ Eğer ilaç tedavisi yeterli olmazsa, ameliyat gerekebilir.
✔ Ameliyatta kulak zarına küçük bir kesik atılır veya tüp yerleştirilir. Böylece içerideki sıvı dışarı akar ve orta kulağın havalandırılması sağlanır.
Kolesteatom
✔ Kolesteatom, sık sık enfeksiyon geçiren kulaklarda kulak zarındaki deri tabakasının orta kulağa doğru büyümesidir.
✔ Kolesteatomlar genelde kist veya torba şeklinde olurlar, kulak içinde büyüyerek ölü deri hücrelerini çevreye yayarlar.
✔ Zamanla kolesteatom büyüdükçe orta kulağı çevreleyen kemikleri tahrip eder. Kolesteatom büyümeye devam ederse işitme kaybı, baş dönmesi ve yüz felci gibi komplikasyonlar görülebilir.
✔ İlk tedavi olarak kulağın temizlenmesi, antibiyotikler ve kulak damlaları kullanılır.
✔ Kolesteatomlar cerrahi olarak alınması gereken hastalıklardır.
Burun Hastalıkları
Allerjik Nezle
Burun içindeki mukozanın alerjiye bağlı olarak iltihaplanması durumuna alerjik nezle denir. Sık rastlanan bir hastalıktır.
Alerjiye sebep olabilecek çok çeşitli faktörler vardır. Bunların arasında en yaygın olanları toz, polen, küf, bazı gıdalar (süt, yumurta, çilek vb.), kimyasal maddeler, evcil hayvanlar gibi sayılabilir.
Allerjik nezlenin en belirgin belirtileri arasında burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, kaşıntı, geniz akıntısı, boğazda gıcık hissi, kronik öksürük, kulaklarda basınç sorunları bulunur. Tedavi yöntemlerinden biri alerjiye neden olan faktörlerden kaçınmaktır. Ayrıca ilaç ve aşı tedavisi de uygulanabilir.
Konka Büyümesi
Konkalar burun ile sinüsler arasındaki duvarda bulunan ve her iki tarafta üçer adet olan kemik ve yumuşak dokudan oluşan yapılardır.
Konka büyümesinin en sık görülen ve genelde tek olan belirtisi burun tıkanıklığıdır. Konkalar normalde burnun işlevine göre bazen büyür bazen küçülürler.
Fakat burun tıkanıklığına sebep olacak kadar büyüdükleri zaman genelde alerjik veya iltihabi nedenlerden dolayı olur.
Konkaların küçültülmesi için ilk olarak ilaç tedavisi denenir. Fakat çoğu zaman ilaç tedavisi yetersiz kalır ve ameliyat gerekebilir.
Septum Deviasyonu
Septum, burun içini ortadan ikiye bölen, kıkırdak ve kemikten oluşan duvarcık adı verilen yapıdır.
Bu duvarcık bazı kişilerde çok eğri olabilir veya burun içindeki dar yerlerde eğrilik gösterebilir. Bu durumda burun tıkanıklığına yol açabilir.
Septum deviasyonu nefes almada güçlüğe, yüzde basınç ve ağrıya, burun akıntısına, sinüs iltihaplarına neden olabilir.
Septum deviasyonunu düzeltmek için septoplasti adı verilen bir operasyon yapılır. Bu operasyon burun içinden cilt kesilmeden gerçekleştirilir. Operasyonun amacı eğri olan bölümleri düzeltmektir.
Sinüzit
Sinüzit Burun etrafındaki kemiklerin içindeki boşluklarda iltihaplanma olması durumuna sinüzit denir.
Burun ve sinüsler bakteri ve virüslerin sıkça yerleşip iltihap oluşturduğu bölgelerdir. Bu bölgelerde her zaman iltihaplanmaya sebep olabilecek bakteri ve virüs vardır. Eğer sinüsün havalandırılmasını engelleyecek bir durum söz konusuysa sinüzit gelişebilir.
Sinüzit tedavisinin amacı bakterileri öldürmek ve sinüslerin buruna açılan deliklerini açık tutmaktır. Bakterileri öldürmek için antibiyotik kullanılır. İlaç tedavisine yanıt vermeyen durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir.
Boğaz Hastalıkları
Bademcik İltihabı
Bademcikler lenf düğümleridir. Ağzınızın arkasında her iki tarafta birer tane vardır. Ağıza giren zararlı mikropları süzmek de görevleri arasındadır. Ancak çok fazla bakteriyle karşılaştıklarında iltihaplanıp şişerler. Bu duruma bademcik iltihabı veya tonsilit denir.
En sık görülen belirtileri boğaz ağrısı, baş ağrısı, ateş, üşüme, titreme, boğaz ve çenede şişen bezlerdir.
Geniz Eti
Geniz eti burnun arkasındaki boşlukta bulunan başka bir bademciktir. Muayene sırasında bu küçük bademcik görülmez.
Solunum yollarını dışarıdan gelen virüs ve mikroplardan korumak da görevidir.
Burun eti sık sık iltihaplanırsa büyür, bir mikrop kaynağı haline gelir ve sürekli boğaz, kulak ve burun hastalıklarına sebep olur.
Faranjit
Yutak arka duvarındaki örtü dokusunda oluşan iltihaplanmaya faranjit denir.
Bu iltihaplanma ya tahrişten ya da bakteri enfeksiyonundan kaynaklanabilir.
Faranjitin belirtileri arasında yutak arkasında ağrı, yutkunmada zorluk ve ateş vardır. Bunların yanı sıra halsizlik de olabilir.
Baş-boyun Kanserleri
Baş ve boyun bölgesindeki sigara ve alkol kullanımı, kanser oluşumunun başlıca nedenidir. Kanserli dokunun bulunduğu yere göre farklı belirtiler ortaya çıkabilir. Bunlar arasında boyunda kitle, ses kısıklığı, dudakta kalınlaşma, ağız/ burun/ boğazdan kan gelmesi, ciltte renk değişikliği, yutkunmada zorlanma ve sürekli kulak ağrısı sayılabilir.
Baş ve boyun kanserleri arasında en çok rastlanan türler gırtlak kanseri, nazofarenks kanseri, ses teli kanseri, bademcik kanseri ve özofagus üst bölümü kanseridir.
Tedavi seçeneği hastalığın yerine, çeşidine ve ilerlemişliğine göre değişir. Tedavide ameliyat, kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemler tek başına veya birlikte uygulanabilir.
Yutma Güçlüğü ( Disfalji)
Yutma güçlüğü yaşlılar başta olmak üzere her yaş grubunda görülebilen yaygın bir sorundur.
Yutma güçlüğü ağızdan mideye giden yiyecek ve içeceklerin yutulması esnasında zorluk çekilmesi anlamına gelir.
Yutma güçlüğünün nedeni genellikle zararsız ve geçici olan birçok faktör olabilir.
Yutma güçlüğü bazen daha ciddi bir hastalık olan tümör veya ilerleyici sinir sistemi bozukluğu gibi durumların belirtisi olabilir. Yutma güçlüğü kısa sürede düzelmezse kulak burun boğaz doktoruna başvurulmalıdır.
Horlama
Horlama, uyurken burun, damak, küçük dil gibi üst solunum yolunu oluşturan yapıların sarkması ve titreşmesi sonucu ortaya çıkan rahatsızlık verici bir sestir.
Horlamanın nedenleri şöyledir:
✔ Burun etinin büyük olması
✔ Damak yapısının bozuk olması
✔ Boğaz duvarlarının dar, şiş veya akıntılı olması
✔ Dil yapısının bozuk olması
✔ Çenenin dar ve kısa olması
✔ Solunum sistemini kontrol eden sinir sisteminin yetersiz çalışması
Basit horlamalar basit önlemler alınarak ameliyatsız tedavi edilebilir. Bu önlemler arasında kilo vermek, akşam yemeğini erken saatte yemek gibi önlemler bulunur.
Uyku Apnesi
Uyku apnesi, uyku esnasında solunumun durmasıyla karakterize önemli bir hastalıktır. Uyku apnesi bazen horlama ile birlikte görülebilir.
Bu durumda hava yolu tamamen kapanır ve solunum durur. Uyku apnesinde solunum durmasını 10 saniye veya daha uzun süren sessizlik takip eder.
Kan oksijeni azalır ve karbondioksit artar. Bu da vücudu uyandırır ve şiddetli bir nefes alış ile gürültülü bir horlama duyulur.
Uyku apnesi tedavi edilmezse yüksek tansiyon, gürültülü horlama, yorgunluk, sinirlilik, depresyon, unutkanlık, dikkat dağınıklığı, sabahları baş ağrısı, kilo kontrolünde zorluk, terleme, sık idrara çıkma, mide ekşimesi gibi problemlere yol açabilir.
Uyku apnesinin tanısı uyku laboratuvarlarında kişinin uyku kalitesinin ölçülmesi ile konulabilir.
Uyku apnesinin tedavisinde en sık yapılan ameliyat “UPPP” olarak adlandırılır. Bu ameliyatta bademcikler çıkarılır ve sert damak arkasındaki “uvula” küçültülerek dokuların gevşemesi önlenir.
KBBB Alanında Kullanılan Tanı Yöntemleri
KBB hastalıklarının tanısında kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:
✔ İşitme Testleri
✔ Röntgen
✔ BT ( Bilgisayarlı Tomografi)
✔ MR Görüntülemesi
✔ Sinüs filmi ( Waters Grafisi)
✔ Ultrasonografi
✔ Boğaz Kültürü
İşitme Testleri (Odiometrik Testler)
İşitme testleri, kulak hastalıklarının tanısında kullanılan önemli yöntemlerdir. Farklı türde işitme testleri vardır ve bunlar farklı bilgiler sağlar.
✔ Safses Odiometrisi
Bu test, kulakların en çok uygulanan testidir. Kulakların farklı frekanstaki sesleri ne kadar duyabildiğini ölçer. Bu testte, kulakların hava yoluyla ve kemik yoluyla duyma seviyeleri belirlenir. Bu seviyelere bakarak, işitme kaybının kulakta hangi kısımdan kaynaklı olduğu anlaşılır.
✔ Timpanometri
Bu test, orta kulaktaki basıncı ölçer. Çok kolay bir şekilde yapılır. Dış kulak yoluna bir prob yerleştirilir ve orta kulaktaki basınç ölçülür.
✔ Stapes Refleksi
Stapes, orta kulaktaki üzengi şeklindeki kemiktir. Stapes refleksi, sesli bir uyaran geldiğinde orta kulaktaki stapesin hareket etmesidir. Bu refleks, işitme siniri ve yüz siniri tarafından kontrol edilir. Bir kulağa ses verilirse, diğer kulağındaki stapes de hareket eder.
Stapes refleksinin ölçümü timpanometri cihazı ile yapılır. Hastanın kulağına bir prob takılır ve ses verilir. Stapesin hareketi, orta kulaktaki basınç değişimi ile ölçülür.
✔ Konuşmayı Ayırt etme Oranının Ölçülmesi
Bu test, hastanın konuşulanları ne kadar anlayabildiğini ölçer. İşitme eşiği belirlendikten sonra, hastanın duyabileceği şiddette bazı sözcükler söylenir. Hastanın bu sözcükleri ne kadar doğru tekrar edebildiği ölçülür.
✔ SISI
Bu test, iç kulak hastalıklarında kullanılır.
Normal bir kulak, ses şiddetindeki çok küçük değişimleri algılamaz. Fakat iç kulak hastalıklarında bu değişimler algılanır. Yani SISI testi ile hastanın bu değişimleri duyması iç kulak hastalığını gösterir.
✔ Tone Decay
Bu test, kulağın belirli bir sese karşı uyum sağlamasına dayanır. Hastaya bir ses verilir ve bir süre sonra bu sesi duyamaz olur. Ses şiddeti çok arttırılana kadar duyması sağlanır.
Röntgen
Röntgen, vücuttaki yapıları, özellikle kemikleri görüntülemek için kullanılan hızlı ve acısız bir yöntemdir.
Röntgen ışınları vücuttan geçerler. Ama geçtikleri materyalin yoğunluğuna göre emilim gösterirler.
Yoğun materyaller olan kemik ve metal röntgen filmlerinde beyaz renkte görünürler.
Akciğerlerdeki hava ise siyah renkte görünür.
Yağ ve kas ise gri tonlarında görünürler.
BT (Bilgisayarlı Tomografi )
Bilgisayarlı tomografi, x ışınları kullanarak vücuttaki doku ve organların kesit halinde görüntülenmesini sağlayan özel bir yöntemdir.
Normal röntgenlere göre BT ile beyin tümörleri, kafa travmaları ve diğer beyin hastalıkları hakkında daha detaylı bilgi alınır.
BT ile kemik, yumuşak doku ve kan damarları da görüntülenebilir.
MR Görüntülemesi
MR, iç organ ve dokuları çok net ve ayrıntılı olarak görüntüleyen, ağrısız bir yöntemdir. MR’da x ışınları yerine radyo dalgaları ve güçlü bir manyetik alan kullanılır.
MR görüntülemesi, beyin tümörleri, inme ve sinir sisteminin bazı kronik hastalıkları (örn. multipl skleroz) tespit etmede en hassas tekniktir. MR ile göz veya iç kulak gibi küçük yapılar da incelenebilir.
Sinüs Filmi (Waters Grafisi)
Waters grafisi, normal röntgen cihazlarıyla çekilen ve kısa sürede sonuç veren bir röntgen filmidir.
Teşhisin doğrulanması için bilgisayarlı tomografi çekilmesi gerekir.
Ultrasonografi
Ultrasonografi, vücudun içindeki organ ve dokuları ses dalgaları yardımıyla görüntülemek için kullanılan bir yöntemdir. Ses dalgalarının frekansı insan kulağının işitemeyeceği kadar yüksektir. Ses dalgaları vücuda gönderildiğinde, her bir doku farklı oranda yansıtır ve böylece dokuların farklı görüntüleri elde edilir.
Ultrasonografi sayesinde, vücuttaki kist, tümör gibi anormal dokular saptanabilir.
Doppler ultrasonografi ise kan damarlarındaki kan akışını ve akışı etkileyen hastalıkları tanımak için kullanılır.
Bu yöntem de ses dalgalarına dayanır, ancak kanın hareket etmesi sesin frekansını değiştirir ve bu da kan akışının ölçülmesini sağlar.
Boğaz Kültürü
Boğaz kültürü, boğaz ve bademcik bölgesindeki bakterileri tespit etmek için yapılan bir testtir.
Boğaz kültürünün en sık amacı, ‘Beta’ olarak da adlandırılan ‘A grubu beta hemolitik streptokok’ bakterisini bulmaktır. Bu bakteri, kalp, eklem, böbrek gibi organlarda hastalıklara yol açabilir.
Boğaz ve bademcik iltihabının nedeni bazen virüsler de olabilir. Ancak virüsler boğaz kültüründe görünmez.
Boğaz kültüründe, ucunda pamuk bulunan steril bir çubuk kullanılır.
Bu çubukla boğaz ve bademcikten örnek alınır. Örnek laboratuvarda incelenir ve hangi bakterinin ürediği belirlenir. Ayrıca bu testte genellikle ‘antibiyogram’ denilen bir inceleme de yapılır ve bakterilerin hangi antibiyotiğe duyarlı olduğu saptanır.