Erkeklerde saç ve sakal, tarih boyunca güç ve olgunluk sembolleridir. Bazı kültürlerde, çalışma, eğlence, askerlik ve evlilik gibi hayatın önemli dönemleri, yüzdeki tüylere “sakal” denilen isim verilerek kutlanır. Ancak batılı ülkelerde, son zamanlarda sakalsız ve bıyıksız erkekler medeniyet ve hijyenin göstergesi olarak kabul edilir. Buna rağmen, sosyal medyada bıyıklı ve sakallı fenomenlerin artmasıyla, bıyık ve sakal yeniden popüler hale gelmiştir.

Peki, bıyık ve sakalı hiç olmayan veya çok seyrek olan erkekler ne yapmalıdır? İşte burada sakal ekimi devreye girer. Sakal ekimi, saç ekimi ile benzer bir yöntemle, saç köklerinin yüz bölgesine nakledilmesi işlemidir. Sakal ekimi yaptırmak isteyenlerin 18 yaşını doldurmuş olması gerekir. Sakal ekimi, Türkiye’de ve dünyada giderek yaygınlaşan bir estetik operasyondur. Peki, sakal ekimi nasıl yapılır ve nelere dikkat edilmelidir? Bu yazımızda, YND HEALTH olarak sizlere sakal ekimi hakkında merak ettiğiniz tüm soruları cevaplamaya çalışacağız.

Sakal ekimi, saç ekimi ile aynı prensibe dayanır. Saç ekimi yaptığımız hastalarımızda olduğu gibi, sakal ve bıyık ekimi yaparken de kullandığımız donör alan, kulağın arkasından başlayıp ense dahil olmak üzere diğer kulağa kadar uzanan bölgedir. Bu bölgedeki saç kökleri, genetik olarak dökülmeye karşı dirençlidir ve ekildikleri yeni alanda da tekrar dökülmezler. Bu bölgenin kan akışı da başın diğer bölgelerine göre daha hızlıdır.

Sakal ekimi süreci, saç ekimi ile aynı adımları izler. Öncelikle, donör alan ekibimiz tarafından lokal anestezi ile uyuşturulur. Ardından, saç ekim ekibimiz tarafından mikro motor ile greftler (saç köklerinin bulunduğu doku) alınır. Sonra, alınan greftler, saç ekim koordinatörümüz tarafından safir uç ile açılan kanallara tek tek yerleştirilir.

Sakal ekimi sonrası, yüzünüzde ve donör alanınızda yara veya iz kalacağından endişe etmenize gerek yok. Sakal ekimi, minimal invaziv bir işlemdir ve iz bırakmaz. Sakal ekimi sonrası, ekim yaptırdığınızı en fazla 1 ay sonra unutacaksınız.