Kardiyoloji
Kardiyolojinin Başlıca İlgi Alanları
✔ Kalp ritmi bozuklukları (aritmiler)
✔ Kalp krizi
✔ Miyokardit (Kalp kasında meydana gelen olumsuzluklar)
✔ Perikardit (Kalp dış zarında meydana gelen bozulmalar)
✔ Koroner arter hastalığı
✔ Kalp kapağı hastalıkları
✔ Aort anevrizması
✔ Çocuklarda görülen doğumsal rahatsızlıklar
Kalp Ritmi bozuklukları ( Aritmi)
Aritmi, kalbin normal atış ritminin bozulması durumudur. Aritmili kişilerde kalp atış hızı çok artabilir veya çok azalabilir. Ayrıca kalp atışları düzenli olmayabilir.
Aritminin sebepleri arasında kalıtsal faktörler, sigara içmek, stres, kafein tüketimi gibi etkenler bulunur. Aritmi bazen kalpte doğuştan var olan anormalliklerden kaynaklanabilir veya sonradan ortaya çıkan hastalıklarla ilişkili olabilir. En sık rastlanan hastalıklar arasında yüksek tansiyon, koroner arter hastalığı ve yaşa bağlı olarak kalp iletim sistemindeki bozulmalar sayılabilir.
Hastaların en yaygın şikayeti çarpıntıdır. Bunun yanında bayılma, baş dönmesi, sersemlik, yorgunluk ve ani ölüm riski de vardır.
Aritmi tedavisinde ilaçlar yeterli olmadığında ablasyon adı verilen bir yöntem uygulanır. Ablasyon işleminde radyofrekans enerjisi kullanılarak hasarlı bölge ısıtılır ve aritmiye veya çarpıntıya neden olan nokta yok edilir. Bu yönteme sıcak ablasyon denir.
Bir başka yöntem ise soğuk ablasyon olarak bilinir. Bu yöntemde nitrojen gazı kullanarak hedef bölge dondurulur ve işlevsiz hale getirilir. Her iki yöntemin de artıları ve eksileri vardır. Bu yüzden aritminin tipine ve şiddetine göre tedavi seçimi yapılmalıdır.
Kalp Krizi
Kalp krizi, kalp kasının bir kısmının kan akımının kesilmesi sonucu hasar görmesi durumudur. Ani ölümlerin beşte biri kalp krizi nedeniyledir.
Kalp krizi risk faktörleri arasında yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, şeker hastalığı, sigara kullanımı ve ailede koroner kalp hastalığı öyküsü vardır. Bu faktörlerin birçoğu fazla kilo ile ilişkilidir. Daralmış bir damarda pıhtı oluşması herhangi bir sebeple tetiklenebilir. Bazen stres de bunun nedeni olabilir.
Kalp krizi yaşayan hastaların en önemli belirtisi göğüs ağrısıdır. Göğüs ağrısına ek olarak şu belirtiler de görülebilir:
Göğüste sıkışma veya yanma hissi. Mide rahatsızlığı gibi algılanabilir. Çoğunlukla soğuk terleme ve korku da eşlik eder.
✔ Nefes almada zorluk
✔ Öksürme
✔ Baş dönmesi ve sersemleme
✔ Bayılma
✔ Mide bulantısı ve kusma
✔ Huzursuzluk
Kalp krizi hayati bir durumdur. Hastanın acilen hastaneye kaldırılması ve yoğun bakıma alınması gerekir. Tedavinin hedefleri kalp krizinin ilerlemesini durdurmak, kalp hasarını en aza indirmektir.
Miyokardit (Kalp Kası İltihabı)
Kalp kasının çeşitli nedenlerle iltihaplanmasıdır.
Romatizma, grip, çiçek, difteri, tifo ve kızıl gibi hastalıkların şiddetli seyretmesi; bu hastalıklara yol açan mikropların kalp kası iltihabına da neden olabilir.
Belirtileri şunlardır:
✔ Göğüste ağrı
✔ Nabızda düzensizlik
✔ Arada sırada bayılma atakları
✔ Bitkinlik, yorgunluk ve halsizlik
✔ İltihabın şiddetine bağlı olarak nefes darlığı
Kalp kası iltihabı tedavisinde, antibiyotikler ve istirahat ile iyileşme sağlanabilir.
Tedavide kalp kasının iltihaplanmasına yol açan asıl hastalığın tanısı konmalı, bu hastalıkla mücadele edilmelidir.
Perikardit (Kalp Zarı İltihabı)
Perikardit, kalbin etrafını saran zarın iltihaplanması durumudur. Perikardit çoğunlukla aniden ortaya çıkar ve birkaç ay sürebilir.
Kalp zarı iltihaplandığında, cildinizdeki bir yara gibi kızarıp şişer.
Bu durum bazen kalp zarının içinde çok fazla sıvı birikmesine yol açabilir.
Perikarditin en yaygın belirtileri şöyledir:
✔ Göğüs ağrısı
✔ Sırtta, boyunda veya sol omuzda ağrı
✔ Yatınca nefes almakta güçlük
✔ Kuru öksürük
✔ Kaygı (panik atak) veya halsizlik
Perikardit genellikle 20-50 yaşları arasındaki erkeklerde görülür. Fakat kadınlarda da olabilir.
Perikarditin pek çok sebebi olabilir, ama en sık bir virüs enfeksiyonunun neden olduğu bir sorundur.
Bunun yanında, eklem iltihabı gibi hastalıklar, mantar enfeksiyonları, kaza sonucu göğüste oluşan yaralanmalar, böbrek yetmezliği, ailevi Akdeniz ateşi gibi kalıtsal hastalıklar da perikardite sebep olabilir.
Perikarditli hastaların çoğunda ilaç tedavisi yeterli olur ve genelde ameliyata gerek kalmaz.
Nadiren de olsa, perikardda biriken sıvı kalbi sıkıştırabilir. Bu durumda fazla sıvının alınması gerekir.
Koroner Arter Hastalığı
Koroner arterler, kalbin çevresindeki damarlardır ve kalbin kan ihtiyacını karşılarlar.
Yaşlanma ve başka faktörler, bu damarların yumuşak ve esnek yapısını bozar.
Bu faktörler damar duvarında plak denilen birikimlere yol açar.
Plaklar damarların esnekliğini azaltır; damarlar gerektiğinde genişleyip kalp kasına yeterli kanı veremez.
Hastalığın nedenleri şunlardır:
✔ Beslenme alışkanlıkları, çok yemek yeme, yağlı yiyecekler
✔ Hareketsiz yaşam tarzı
✔ Sigara içme
✔ Diyabet (Şeker hastalığı)
✔ Stres
✔ Genetik etkenler
✔ Kolesterol yüksekliği
✔ Yaş ilerlemesi
Koroner arter hastalığı ilk başlarda hiçbir belirti göstermeyebilir. Hastalık ilerledikçe kalbe giden kan azalır ve belirtiler görülmeye başlar. Bu belirtiler şöyledir:
✔ Sol kol ve çeneye doğru yayılan göğüs ağrısı
✔ Kolda uyuşukluk hissi olması
✔ Egzersiz yaparken zorlanma.
✔ Nefes darlığı yaşama
✔ Göğüste baskı ve yanma hissi
✔ Halsizlik
Stresli durumlarda bu şikayetler daha da artabilir. İleri seviyede damar sertliği kalp krizi riskini artırır.
Hastanın durumuna göre tedavi yöntemi belirlenir. İlaç tedavisi veya cerrahi tedavi uygulanabilir.
Kalp Kapağı Hastalıkları
Kalp kapağı hastalıkları doğuştan kaynaklanabileceği gibi, çocuklukta geçirilen romatizmal ateşe, yaşa bağlı olarak kapağın kireçlenmesine, farklı enfeksiyonlara, kapağın yıpranmasına bağlı olarak da ortaya çıkabilir.
Kalp kapağı bozukluklarının en sık rastlanan belirtileri şunlardır:
✔ Çok çabuk yorulma
✔ Kalp çarpıntısı
✔ Nefes darlığı
✔ Bacaklarda ödem oluşması
✔ Kan pıhtısı oluşması
Kapak bozukluğunda ilk tercih edilen tedavi yöntemi kapak onarımıdır.
Eğer onarım mümkün değilse, hastalara yapay kalp kapağı takılabilir.
Aort Anevrizması
Aort anevrizması, aort damarının balon gibi şişmesi demektir. Aort damarının duvarında oluşan hasar sonucu, damarın çapı normalden çok daha büyük olur.
Aort anevrizmasının sebepleri şunlardır:
✔ Yüksek kan basıncı(Tansiyon)
✔ Damar duvarının doğuştan zayıf olmasına
✔ Sigara içmek
✔ Yaş
Anevrizmaların belirtileri nerede olduklarına göre değişir ve çoğu zaman önceden hiçbir işaret vermezler. En önemli belirti ağrıdır ve anevrizma bulunduğu yerde ağrıya neden olur.
Endovasküler tedavi de anevrizma onarmak için sıkça kullanılan bir yöntemdir. Endovasküler tedavide, kateter adı verilen bir tüp kasık bölgesinden girilerek anevrizmanın olduğu aort bölümüne ulaştırılır ve burada stent adı verilen bir cihazla anevrizma tamir edilir. Bu yöntem uygun olmayan hastalarda açık ameliyat yapılır.
Çocuklarda Görülen Doğumsal Kalp Hastalıkları
Doğumsal kalp hastalıkları, anne karnında bebeğin gelişimi sırasında meydana gelen bozukluklardır ve çocuklarda görülen kalp problemlerinin çoğu doğumsaldır.
Bu bozukluklar şöyle sınıflandırılabilir:
✔ Kalpteki delikler
✔ Kalp kapaklarında daralma veya yetmezliğe yol açan bozukluklar,
✔ Kalbe giren veya kalpten çıkan damarlarda olan bozukluklar,
✔ Konjestif Kalp Yetersizliği: Birçok kalp bozukluğunda görülen bir durumdur. Kalp yeterince güçlü pompalayamadığı için akciğerlerde ve diğer organlarda sıvı toplanır ve ödem (şişme) oluşur.
✔ Kalp Ritm Problemleri: Kalp atış hızı bazen çok hızlı (taşikardi) veya çok yavaş (bradikardi) olabilir. Kalp atış hızını normal düzeye getirmek için ilaç tedavisi gerekebilir.
✔ Kalp bozukluğu olan çocukların bir kısmında ilaç tedavisi yeterli olur. İlaç tedavisi yeterli olmayan durumlarda kateterizasyon adı verilen bir yöntemle yapılan bazı müdahaleler ve ameliyat gerekebilir.
Kateterizasyonla yapılan müdahaleler şunlardır:
Balon Septostomi: Bazı kalp bozukluklarında temiz kan ile kirli kanın kalp içinde yeterli miktarda karışması bebek için hayati önem taşır. Bunun için balonlu bir kateterle kalbe girilir ve kalbin üst bölümleri arasında delik açılır.
Valvotomi: Bazı daralmış kalp kapakları kateterizasyon sırasında balonla genişletilerek ameliyatsız tedavi edilebilir.
Koil Embolizasyon ve Şemsiye Uygulaması: Bazı kalp delikleri ve açık kalan damarlar kateterizasyon sırasında kapatılabilir.
Elektrofizyoloji ve Ablasyon: Bazı ritm problemi olan çocuklarda kateterizasyonla kalpte bu probleme sebep olan noktalar tespit edilip “ablasyon” adlı yöntemle bu noktalar yakılır ve ritm problemi tedavi edilir.
Kardiyolojinde Kullanılan Tanı Yöntemleri
Kardiyoloji’ de kullanılan başlıca tanı yöntemleri şunlardır:
✔ Kardiyak MR
✔ Ekokardiyografi ( EKO)
✔ Efor testi
✔ Holter
✔ EKG ( Elektrokardiyografi)
✔ Talyum sintigrafisi
✔ Koroner anjiyografi
Kardiyak MR
MR’ da x ışınları yerine radyo dalgaları ve güçlü bir mıknatıs alanı kullanılır.
Kalp zarı, kalp odaları, kalp kapakları, kalp kası, kalpten çıkan büyük damarların yapısını herhangi bir ilaç veya işlem gerektirmeden gösteren görüntüleme yöntemidir.
İşlem süresi yaklaşık 45 dakikadır.
Ekokardiyografi ( EKO)
Ekokardiyografi ses dalgaları kullanarak yapılan bir görüntüleme yöntemidir.
Kalp kası ve kapaklarının nasıl çalıştığını gösterir.
Ayrıca kalp büyüklüğünüzün ne kadar olduğu hakkında da bilgi verir.
Efor Testi
Efor testi, kardiyolog veya ilgili teknisyen tarafından yapılan, egzersizin kalp üzerindeki etkilerini ölçmek için yapılan bir testtir.
Test sırasında, hasta yürüme bandında yürürken veya koşarken kalbin elektriksel aktivitesi kayıt altına alınır ve bilgisayarda değerlendirilir. Bu test vücudun artan oksijen gereksinimine karşı kalbin verdiği tepkiyi ölçer. Hedeflenen kalp hızına ulaşıncaya kadar veya hasta devam edemediğini belirtinceye kadar test sürer.
Holter
Holter testi, kalp hastalıkları şüphesi olan kişilerde tanı koymak için kullanılan bir yöntemdir.
Holter testinin iki çeşidi vardır; tansiyon holteri ve ritim holteri.
Tansiyon holteri, kan basıncının 24 saat süreyle belirli aralıklarla ölçülerek kaydedilmesidir.
Ritim holteri, taşınabilir bir EKG cihazı ile yapılır. Amaç, kişinin günlük yaşamı boyunca kalp ritmini takip etmektir.
EKG ( Elektrokardiyografi)
Kalp, sinüs düğümünden gelen elektrik uyarıları ile çalışır. Kalpte meydana gelen bu elektrik akımlarının kağıt üzerine aktarılmasına elektrokardiyografi (EKG) denir.
EKG, kalbin ritmi, damar hastalıkları, kalp krizi ve kalp kasının kalınlaşması gibi konularda önemli bilgiler sağlar.
Talyum Sintigrafisi
Talyum sintigrafisi, talyum gibi radyoaktif maddelerin, kalp kası tarafından alınıp alınmadığına göre yapılan bir testtir.
Test sırasında alınan radyasyon miktarı, normal bir akciğer röntgeninden daha fazla değildir.
Koroner Anjiyografi
Koroner anjiyografi, genellikle sanıldığı gibi bir tedavi yöntemi değil, bir tanı yöntemidir. Koroner anjiyografi, kalbin koroner damarlarının özel bir kamera ile görüntülenmesini sağlayan, röntgen ışınları ile yapılan bir işlemdir.
Yöntem sayesinde damarların darlık veya tıkanıklık durumu belirlenerek tedavinin uygun şekilde planlanması mümkün olur.
Kardiyolojinde Kullanılan Tedavi Yöntemleri
Kardiyoloji alanında kullanılan tedavi yöntemleri şunlardır:
Geçici Kalp Pili
Kalbin uyarı merkezinin yeterli hızda uyarı üretememesi veya uyarının çeşitli sebeplerle kesilmesi sonucunda kalp atışları çok yavaşlar ve hastanın normal hayatını devam ettirebilmesi için normal kalp atışının yeniden sağlanması gerekir. Kalp atışını normal düzeye getirmek için de kalp pili gereklidir.
Geçici kalp pilleri acil durumlarda veya anormal kalp ritminin geçici olduğu durumlarda (örn. ilaç etkisiyle kalbin yavaş çalışması vb.) veya kalıcı kalp pili takılana kadar kullanılır. Geçici kalp pili uygulaması kalp krizi geçirenlerde, taşikardi sorunu olanlarda, açık kalp ameliyatı sonrasında yapılabilir.
Geçici kalp pili yerleştirilmesi lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Geçici kalp pillerinin jeneratörü oldukça büyük olup vücut dışında bulunur. İşlem genellikle 20-30 dakika sürer.
Kalp Pili
Kalıcı ritim bozukluklarında kullanılır. Dünyada milyonlarca insan kalp pili taşımaktadır. Kalbin uyarı merkezinin yeterli hızda uyarı üretememesi veya uyarının çeşitli sebeplerle kesilmesi sonucunda kalp atışları çok yavaşlar ve hastanın normal hayatını devam ettirebilmesi için normal kalp atışının yeniden sağlanması gerekir. Kalp atışını normal düzeye getirmek için de kalp pili gereklidir.
Kalıcı kalp pilleri gelişmiş teknoloji ürünü olup, kalbin çalışmasını sürekli algılayarak gerektiğinde devreye girerler. Hastanın kalp hızı yavaşlaması nedeniyle yaşadığı bayılma, fenalık, baş dönmesi, nefes darlığı gibi şikayetleri gidererek yaşam kalitesini arttırırlar. Pilin ortalama ömrü 7 yıldır ve 6 ayda bir kontrol edilmesi gerekir.
Elektrofizyolojik Çalışma
Bu yöntem hem kalbin elektriksel durumunu tanılamak hem de ritim bozukluklarını tedavi etmek için kullanılır.
Elektrofizyolojik çalışma, kalbe ince kabloların gönderilmesiyle yapılır.
Bu kablolar kasık veya boyun bölgesinden girilen ince tüpler aracılığıyla ilerletilir. Bu kablolar sayesinde kalbin elektriksel aktivitesi doğrudan ölçülür ve bilgisayarlarla analiz edilir.
Böylece kalbin normalden farklı çalışması tespit edilir. Bazı hastalarda çarpıntıya neden olan hızlı kalp atışları bu kablolarla uyarılar verilerek taklit edilir ve kaynağı bulunur.
Eğer kalpte kısa devre gibi bir sorun varsa, bu kablolarla radyo dalgalarından oluşan bir akım verilerek sorunlu bölge yok edilir ve çarpıntı durdurulur.
Bu yöntem sayesinde çarpıntının (taşikardi) çoğu türü kalıcı olarak tedavi edilebilir.
Elektrofizyolojik çalışma tanı amaçlıysa 30-60 dakika, tedavi amaçlıysa 1-4 saat kadar sürer.
Kateter Ablasyonu
Bu yöntem, çarpıntıya sebep olan bölgeyi radyo dalgalarıyla yakarak veya dondurarak ortadan kaldıran ritim bozukluğu tedavisidir.
Bu işlem genellikle lokal anestezi ile yapılır.
Mitral Balon ( Valvüloplasti)
Mitral darlık, kalbin iki odacığı arasındaki kapakçığın daralmasıdır.
Bu durumda kan akciğerlere geri döner ve kişi nefes almakta zorlanır. Darlık orta veya ileri derecede ise Mitral Valvüloplasti veya açık kalp ameliyatı gerekebilir.
Mitral valvüloplasti, kasık bölgesinden kateterle girilerek yapılan ve darlık olan yere balon konularak açılmasını sağlayan bir yöntemdir. Bu işlem lokal anestezi ile yapılır.
Stent
Stent, balonla açılan damarın tekrar daralmaması için damar içine yerleştirilen ve çok ince metal tellerden dokunmuş silindir şeklinde bir alettir.
Normal (ilaçsız) stentler, damarın tekrar daralmasını biraz önlerler. İlaçlı stentlerde ise, stent üzerindeki özel ilaçlar damar duvarındaki hücrelerin çoğalarak damarı tekrar daraltmasını engellerler. Bu ilaçlar sürekli salınmazlar. Ama ilacın, tekrar daralmanın en çok görüldüğü ilk zamanlarda salınması yeterlidir.
Aort Darlığının Ameliyatsız Tedavisi
TAVI yöntemi, yaşlı veya ameliyat riski yüksek hastalarda aort kapakçığının değiştirilmesi için kullanılır. TAVI uygulaması, girişimsel kardiyoloji, kalp-damar cerrahisi, ekokardiyografi ve anesteziyoloji uzmanlarının işbirliği ile yapılır.
TAVI yönteminde, hasta genel anestezi altındayken, yeni kapak bir stent içine konur ve stent açılarak kapak yerine oturtulur.
Kalp Deliklerinin Ameliyatsız Tedavi
Bu yöntemde, kalpte doğuştan veya sonradan oluşan delikler kasıktan kateterle girilerek kapatılır.
Bu işlem genel anestezi altında yapılır ve hastalar 24 saat sonra taburcu olabilirler.